Türkiye’de ölüme mahkum edilen EMEKLİLER
En az 25 yıllık bir çalışma hayatını tamamlamış çalışanlara ödül olarak verilmesi gereken emeklilik maalesef ödül olmanın dışında tamamen açlık ve sefalete mahkum etmek demektir. Emekli olmak gelişmiş ülkeler için ikinci bir çalışmaya ihtiyaç duymadan hayatını idame etmesine anlamına gelmektedir. Burada baktığınız da pekte geliştiğimiz söylenemez.
Bugün emekliye reva görülen asgari ücret bile olmayan, açlık sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamaya zorlanan insanların yaşadıkları dramı azda olsa dile getirmeye çalışacağız. Türkiye’de ölüme mahkum edilen EMEKLİLER olarak durumu düzeltmek yerine ülkenin ekonomisine yük olarak görmekteyiz. İşin asıl trajikomik durumu ise çalışanlar tarafından bile durumun bu şekilde görülmesidir.
Emekliler gerçekten Ekonomiye Yük mü?
Bir ülke de var olan çalışma düzenin de 25 yıllık bir çalışma ve aynı zamanda yaş şartını tamamlamış kişiye tanımlanmış bir haktır. Bu ülkenin şartları içerisinde en azından insanca yaşamayı bırakın aç kalmayacak kadar bir ücreti hak ettiğini düşünüyoruz. Tabi bizim düşünmemizle bu iş olmuyor. Devleti yönetenlerin kendilerine yönelik yaptıkları her türlü iyileştirmeyi kabul ederken, işin aslı emekliye dönüne maalesef durum devlet meselesine dönüyor.
Önce bir işçi olarak asgari ücretle yaşama ve ölüm arasında geçen koskocaman bir 25 yıllık süre belirliyorsunuz sonra da bu işçi çalışma süresini tamamlayıp emekli olmak istediğinde reva görülen açlık sınırının çok çok altında kalan bir ücretle bu insanlar ölüme mahkum ediliyor.
Yük kısmına gelecek olursak bu hakkı bizler veya işçiler belirlemedi bu hakkı kanunları koyanlar belirlediler. 25 yıl çalıştığı her günün parasını almaya gelince hiç geri kalmıyorsunuz ama iş emekli maaşını vermeye gelince yük oluyor.
Emekli bu ülke de yaşamayı hak etmiyor mu?
Var olan kanunlar çerçevesinde emekliler için AKP öncesi neredeyse asgari ücret ödenirken, Akp sonrası ile bu oran yukarı çekilerek asgari ücretin yarısına kadar düşürüldü. Yılda bir kez yapılacak olan zam için sefalet durumu, açlık durumu, insanların hayat zorlukları kesinlikle göz önüne alınmaz. Aksine durum tamamen keyfi bir durumla ele alınıp yanlış bilgilerle en az olarak şekilde değerlendirilip belirlenir.
Şimdi kendilerine gelince ağanın eli tutulmaz ama iş emekli ve işçiye gelince devlet batıyor. Gördüğünüz gibi kimse işçiye ve emekli babasının hayrına birşey vermiyor. Hak ettiği hakkını istiyor ve bunu da alamıyor. Yıllarca çalıştırıp sırtından milyonlarca para kazanacaksınız sonra da vermeye gelince bir çok kriter belirleyip açlığa ve yoksulluğa iteceksiniz.
Eğer bir Müslüman olduğunuzu düşünüyorsanız buna sessiz kalmanız sizin ciddi şekilde kendinizi sorgulamanız gerektiğini unutmayın. Mutlaka ses çıkartmalısınız.
Emekliler için açlık ve yokluk sınırı dışında ücret belirlenmeli.